Herkese tekrardan selamlar! Bloguma verdiğim uzuuuuuuuun bir aradan sonra yeniden devam etmeye karar verdim. Öncelikle, evet, utanç ve suçluluk duyguları içerisindeyim fakat bunları hakediyorum da. Ara vermeden önce ufak da olsa bir duyuru yapmam gerekirdi, en azından okuyucularım için. Fakat yapmadım, yapamadım. Zira gayet spontane olmuştu verdiğim bu karar.
En son entrymi yazdığım nisan ayından bu yana öyle çok şey değişti ki! Bloguma da yansır mı bu bilmiyorum ama en azından verdiğim uzun aranın bir bahanesi olarak bunu belirteyim dedim.
Şu anda, Türkiye'de geçirdiğim iki seneden sonra, yeniden Finlandiya'dayım. Bir de ağustos 2013'ün sonu gibi yine Türkiye'ye dönmem gerekecek olmasa herşey iyi gidiyor diyebilirim bu aralar.
Nisandan bugüne geçen zaman içerisinde Pinterest'de bir hesap açtım aynı zamanda. Takip etmek isteyenler için link burada.
Eski sıklıkta yazabilme imkanım olur mu bilmiyorum ama şu anki amacım blogu olduğunca canlı tutmaya çalışmak.
Bu posta geçen zaman içerisinde neler yaptığım hakkında size fikir vermesi için birkaç resim ekliyorum, onun dışında güzellikle ilgili postlarım yakın zamanda blogda yine yer alacak. Şimdilik görüşmek üzere.
Geçtiğimiz ilkbahar zamanımın büyük çoğunluğu yine Cihangir taraflarında geçti. Ve evet, adını hatırlayamadığım ikinci el dükkanında gördüğüm bu telefon için adam öldürebilir(d)im!
Nisandan bu güne alışveriş yapmaktan geri kalmadım tabii...
Biricik okulumun resimini koymasam post eksik kalırdı. :)
Benim gibi obur bir insanın - hele Finlandiya'nın soğuğunda - kahvesiz, muffinsiz yaşaması mümkün olmuyor tabii. Bu arada, kağıttan ne okuduğum hakkında hiçbir fikrim yok, ilginç birşey olmalı zira.
En son entrymi yazdığım nisan ayından bu yana öyle çok şey değişti ki! Bloguma da yansır mı bu bilmiyorum ama en azından verdiğim uzun aranın bir bahanesi olarak bunu belirteyim dedim.
Şu anda, Türkiye'de geçirdiğim iki seneden sonra, yeniden Finlandiya'dayım. Bir de ağustos 2013'ün sonu gibi yine Türkiye'ye dönmem gerekecek olmasa herşey iyi gidiyor diyebilirim bu aralar.
Nisandan bugüne geçen zaman içerisinde Pinterest'de bir hesap açtım aynı zamanda. Takip etmek isteyenler için link burada.
Eski sıklıkta yazabilme imkanım olur mu bilmiyorum ama şu anki amacım blogu olduğunca canlı tutmaya çalışmak.
Bu posta geçen zaman içerisinde neler yaptığım hakkında size fikir vermesi için birkaç resim ekliyorum, onun dışında güzellikle ilgili postlarım yakın zamanda blogda yine yer alacak. Şimdilik görüşmek üzere.
Geçtiğimiz ilkbahar zamanımın büyük çoğunluğu yine Cihangir taraflarında geçti. Ve evet, adını hatırlayamadığım ikinci el dükkanında gördüğüm bu telefon için adam öldürebilir(d)im!
Nisandan bu güne alışveriş yapmaktan geri kalmadım tabii...
Deniz kestanelerinden nefret ediyorum. Ama geçen yaz da başıma bela çıkarmaktan eksik kalmadılar.
Benim gibi obur bir insanın - hele Finlandiya'nın soğuğunda - kahvesiz, muffinsiz yaşaması mümkün olmuyor tabii. Bu arada, kağıttan ne okuduğum hakkında hiçbir fikrim yok, ilginç birşey olmalı zira.
Karşı komşu Stockholm'den bir-iki kare eklememek olmazdı.
Ah, ah! Şu baykuşu almadığım için öyle pişmanım ki! Yakın zamanda İsveç'e yolu düşen olursa diyeceğim ama yok, yok, hayal görüyorum.
Post fazla uzamadan burada bitireyim. Yeniden yazmak gerçekten güzel, tekrar hoşbulduk! :)