Her Makeup Diary

Blended - Unblended

Blended - Unblended

Merhaba! Bugün aslında size sadece en sevdiğim dudak parlatıcılarından bahsedecektim ama resimde öyle sıkıcı sıkıcı durmasınlar diye en sevdiğim jelibonları da yanlarına ekledim - dekorları yememek zor oldu tabii bu arada.... :D


Açıkçası ben parlatıcı sürmeyi çok sevmeyen bir insanım bu yüzden de glosslarımın sayısı iki elin parmağını geçmez. Ama Dior Addict glossları gerek dizaynı gerek renkleriyle çok seviyorum. Fazla yapışkan değiller, ki bu iyi birşey, fakat aynı nedenden dolayı fazla kalıcı da değiller. Olsun, yine de başarılı buluyorum ben bu glossları.
Aşağıdaki fotoğraftaki iki rengi de Finlandiya'da iken almıştım, 427 (Nude renkli olan) no'lu olan Dior'un 2010 İlkbahar koleksiyonundandı, Şubat sonu gibi satışa çıkmıştı orada. 436'yı ise Dior, Addict gloss range'ini yaz başında genişlettiği zaman almıştım. Fiyatları tam hatırlamasam da 25-35 Euro arasıydı galiba.... 436 (Şeftali - Coral renkli olan) hem layering için hem de kendi başına güzel bir renk iken, 427'yi daha çok nude rujların üzerinde kullanmayı seviyorum.

Merhaba! Bugünkü post için şimdiye kadar blogda hiç yer vermediğim birşey seçmek istedim, ki bu "şey"lerden biri de göz farları. Ben de ilk göz farı postumu güzel bir Chanel paletle yapmaya karar verdim.


Topkapı, Chanel'in Pre-Fall Byzance koleksiyonundan bir parça. Koleksiyonda ayrıca bir ruj, allık ve highlighter da vardı. Fakat benim gözüm ilk olarak Topkapı'ya gitmişti. Ruju her ne kadar beğendiysem de bana o tür renkler çok yakışmadığı için almadım. Bu arada Byzance kolekisyonu Türkiye'de sadece Harvey Nichols'larda satışa çıkmıştı yanılmıyorsam.

Selamm! Bildiğiniz gibi Gratis'de dün TheBalm ürünlerinde olan %30 indirimin son günüydü. Ben de indirim bitmeden birşeyler alayım dedim ve elim uzun süredir denemek istediğim oje setlerine gitti.
Ojeler ne TheBalm'ın internet sitesinde (sitede tek satılan başka ojeler olsa da) ne de Gratis'de tek olarak satılıyor, ben sadece 5'li setler halinde gördüm.
Benim aldığım setteki renkler Baby Pink, Sheer Pink, Almost-Black Purple, Mudslide ve Toffee ama farklı renk kombinasyonları mevcut.

Baby Pink - Sheer Pink - Almost Black Purple - Mudslide - Toffee

Baby Pink

Baby Pink'in adı, rengini zaten anlatıyor. Rengi gördüğümde çok beğenmiştim - hatta setin içinde en beğendiğim ojeydi - ama kıvamı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Her ne kadar ince katlarla, dikkatli sürmeye çalıştıysam da her seferinde çizgi çizgi durdu. Yukarıdaki resimde 3 kat sürdüm, aslında 2 kat opak olmasına yetiyor fakat ben fotoğraflarda renginin daha belli olması için bir kat daha ekledim.

Sheer Pink

Almost-Black Purple

Mudslide

Mudslide

Toffee

Toffee

Biliyorum, bu bir makyaj blogu ama aşağıdaki güzelliklerin resmini koymadan edemedim! :)

Merhaba! Bu yazı için NARS'ın çok popüler, çok konuşulan iki allığını ele almak istedim.
Orgasm, NARS'ın sitesinde "Peachy Pink with Golden Shimmer" olarak, Super Orgasm ise "Peachy Pink with Gold Glitter" olarak tanımlanmış ki, iki tanımlama da tamamen doğru. Aslında ikisini daha önce yan yana sürmemiştim ve hep Super Orgasm'ın daha pembe olduğunu düşünüyordum. Fakat yan yana sürdüğümde renklerinin farklı olmadığını gördüm. Yine de birinde shimmer (orgasm) birinde glitter olması (super orgasm) yanakta farklı görünmelerine yol açıyor.


Super Orgasm'ın - yukarıda da görüldüğü üzere - altın simlerini çok seviyorum ben! Kendisi en sevdiğim allıklardan biri. Ama siz sim sevmeyen biriysensiz Super Orgasm'dan uzak dursanız daha iyi olur. :) Yine de Super Orgasm'ı - kısmen - simsiz kullanmanın bir yolu var. Ben Super Orgasm'ı MAC 129'la kullanıp, fırçayı yüzüme sürmeden önce sertçe bir yere vuruyorum, böylelikle simler düşse de pigment fırçada kalıyor. Ama ben bu allığı iki haliyle de çok seviyorum.

Merhaba! Bloguma yazmayalı uzun bir süre oldu, arayı kapatmak için yazdığım bu entry'nin son zamanlarda (yaklaşık 1 aydır) çoook severek kullandığım bir ürün hakkında olmasını istedim.
Malum, neredeyse her markanın İlkbahar 2012 koleksiyonları çıktı, tanıtıldı falan ama ben bugün bahsedeceğim allıktan vazgeçmedim, vazgeçemiyorum.
Kendisi aslında Givenchy'nin Sonbahar - Kış 2011, "Je veux la Lune" koleksiyonundan bir parça. Zaten koleksiyonun promo fotoğrafını görünce çıldırmıştım, zire Jacquelyn (ki kendisi en sevdiğim modellerden biri!) muhteşem görünüyordu. Givenchy'nin internet sitesinde yazdığına göre (link burada) Nicolas Degennes koleksiyonu oluştururken "Ay"dan, onun gizeminden esinlenmiş.

Koleksiyondaki ruj ve gloss her ne kadar hoşuma gittiyse de ben daha "wearable" bişi almak istedim. Bir allık manyağı olarak da Lune Rosee'yi (Bu arada promo fotoğrafında resmi yok) almayı tercih ettim.